Türk edebiyatında “Saf Şiir” (Öz Şiir) eğilimi, Ahmet Haşim’in “Şiir Hakkında Bazı Mülahazalar” adlı Türk edebiyatında ilk poetika örneği kabul edilen makalesiyle başlar. Sanatın bir form sorunu olduğuna inanan bu şairler için önemli olan iyi ve güzel şiir yazmaktır. Saf şiir anlayışı ile şiir yazan şairler, bu anlayışla kendilerine özgü özel bir imge düzeni oluştururlar.
✓ Şiirde her türlü ideolojik sapmanın dışında kalarak sadece okuyucuda estetik haz uyandıran şiir yazma eğilimi, bu şairleri her türlü sınıflaşma eğiliminin dışında kalıp müstakil şahsiyetler olarak şiir yazmaya yöneltmiştir.
✓ Şiiri soylu bir sanat olarak kabul eden bu şairlerde düşsel (hayali) ve bireysel yön ağır basar. İçsel ve bireyci bir yaklaşımla evrensel insan tecrübesini dile getirirler.
✓ Saf şiir anlayışında estetik tavır ön plandadır. Bu anlayıştaki şairler didaktik bilgiden uzak durup; bir şey öğretmeyi değil, musikiyle ya da musikinin çağrıştırdığı, musikinin uyandırdığı imgelerle insanın estetik duyarlılığını doyurmayı amaç edinirler.
✓ Gizemsellik, simgecilik, bireysellik, ruh, ölüm, masal, rüya, mit temalarının yoğunca işlendiği bu şiirler zekâ ve bilincin disipliniyle bütünleştirilerek yazılmıştır.
Yazıda Neler Var?
Öz Şiir Anlayışını Sürdüren Şairler ve Topluluklar
- Necip Fazıl KISAKÜREK (1904– 1983)
- Ahmet Hamdi TANPINAR (1901 – 1962)
- Cahit Sıtkı TARANCI (1910 – 1965)
- Asaf Halet ÇELEBİ (1907 – 1958)
- Ahmet Muhip DRANAS (1909 – 1980)
- Yedi Meşaleciler
1. Necip Fazıl KISAKÜREK (1904– 1983)
İstanbul’da doğan sanatçı, ilk ve orta öğrenimini Amerikan ve Fransız kolejlerinde tamamlamıştır. Bahriye Mektebi’ni okuduktan sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ne girmiş ancak çeşitli nedenlerle öğrenimini yarıda bırakıp burslu öğrenci olarak Paris’e gitmiştir.
Hayatının dönüm noktası Beyoğlu Ağa Camii’nde vaaz vermekte olan Nakşibendi Şeyhi Abdulhaki Arvasi ile tanışmasıdır. Tüm düşünce dünyası değişmiş ve yaşamına yeni bir yön çizmiştir. Sanat hayatına şiir yazarak başlayan sanatçı, dini ve tasavvufi konularla ilgilenmiş, eserlerinde bu konuları işlemiştir.
✓ Uzun yıllar Büyük Doğu isimli bir dergi çıkaran Necip Fazıl; tarih, medeniyet, Batılılaşma ve politik konularda yazılar ve kitaplar yazmıştır. Çıkardığı diğer dergi “Ağaç”tır.
Şiirin yanı sıra roman, tiyatro, hikâye türlerinde eserler vermiş; şiirlerinde berrak ve temiz bir Türkçe kullanmıştır. Necip Fazıl, Türk şiirinde erişilmesi güç bir zirvedir. Özellikle “Çile (Bu şiirin ilk adı ‘Senfonya’dır), Kaldırımlar, Sakarya Türküsü, Zindandan Mehmet’e Mektup, Muhasebe ve Destan” isimli şiirleri güzel şiirleridir.
Necip Fazıl’a göre, toplum uyarılmalıdır. Türk milleti aslına dönmelidir. “Şiir toplumun his ve fikir hayatını yansıtmalıdır.” derken saf şiirden de vazgeçmemiştir.
✓ Seçtiği kelimeler ve söyleyiş biçimi kendine özgüdür. Eserlerinde yalnızlık, sevgi, ayrılık, özlem, din, tasavvuf, gelecek ideali ve felsefi konulara yer vermiştir.
✓ Şiirlerinde anlaşılmayan ayak sesleri, periler, cinler, hayaletler, kâbuslar, siyah kediler, geceleri insanın etrafında fıldır fıldır dönen kambur cüceler gibi ürpertici motiflerle, birtakım gerçeküstü varlıklara yer vermiştir.
✓ Şairin yazdığı ilk şiir kitabı “Örümcek Ağı”(1925), en ünlü kitabı ise “Çile”(1962)dir.
✓ İnanç ve idealizm duygusunun insanın yaşamında oldukça önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Necip Fazıl, bu değerlerle milli varlığımızı daha iyi anlayabileceğimizi önemle vurgulamıştır.
✓ Tiyatro eserlerinde üstün bir ahlak felsefesini savunmuştur. “Cinnet Mustatili” adlı eserinde hapishane anılarına yer vermiştir.
Necip Fazıl KISAKÜREK Eserleri:
Şiir: Örümcek Ağı, Kaldırımlar, Ben ve Ötesi, Sonsuzluk Kervanı.
Hikâye: Birkaç Hikâye Birkaç Tahlil, Ruh Burkuntularından Hikâyeler
Oyun: Tohum, Bir Adam Yaratmak, Künye, Sabır taşı, Para, Nam-ı Diğer Parmaksız Salih,
Reis Bey, Yunus Emre, Abdülhamit Han, Ahşap Konak, Siyah Pelerinli Adam
Roman: Aynadaki Yalan.
İnceleme ve Monografi: Namık Kemal, Çöle İnen Nur, Cinnet Mustatili, Ata Senfoni, Büyük Doğu’ya Doğru, Ulu Hakan Abdülhamit, O ve Ben, Babıali.
Anı: Yılanlı Kuyudan
2. Ahmet Hamdi TANPINAR (1901 – 1962)
Liselerde ve yükseköğretim kurumlarında, edebiyat, sanat tarihi, estetik, mitoloji öğretmenliği ve Yeni Türk Edebiyatı profesörlüğü yaptı. “Ne içindeyim zamanın! Ne de büsbütün dışında” dizeleri onun zamanı kavrayışının özünü vermektedir.
Eserlerinde Doğu-Batı çatışması, “rüya” ve “zaman” kavramları, “geçmişe özlem”, “mimari” ve “musiki” öne çıkar.
✓ Geçmişle geleceğin sağlam bir temele bağlanmasını; insanın iç dünyasındaki çelişkileri çözümlemek ister. Dış dünyadaki gerçekler onun için bir araçtır.
Ahmet Haşim’in özellikle de Yahya Kemal’in etkisinde kalmış; sembolizmden etkilenmiş olup insan, doğa ve evren motiflerine; zaman ve bilinçaltı temalarına sıkça yer vermiştir.
✓ Hikâye ve romanlarında dış dünyayla uyumları olmayan kişilere ve onların sorunlarına yer verir. Yine zaman teması, bilinçaltındaki duygular; düşünceler ve anılar onun eserlerinde önemli bir yer tutmuştur.
✓ “Huzur” romanı, aşkı, psikolojiyi ve Doğu-Batı karşıtlığını içerir; roman kişilerinin adlarının verildiği dört bölümden oluşur: İhsan, Nuran, Suat ve Mümtaz.
✓ “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” Tanzimat’tan Cumhuriyet’e uzanan tarihî çizgide birey ve toplumun yaşadığı dönüşümler ele alınır. Roman, Hayri İrdal ve Halit Ayarcı merkezinde; bürokrasi, ruh bilimi, saçma, bireyin edilgenliği gibi olguları ironik bir dille gözler önüne serer. Yazarın bu romanı pek çok dünya diline de çevrilmiştir.
✓ “Sahnenin Dışındakiler” II. Abdülhamit döneminin artıkları ile II. Meşrutiyette ortaya çıkan XIX. yüzyıl kuşağının okumuş kesiminin romanıdır.
✓ “Beş Şehir” adlı önemli deneme kitabında Ankara, Erzurum, Bursa, Konya ve İstanbul’u anlatmıştır.
✓ “Mahur Beste” Yazarın ilk romanı olan bu eserde dönemlerinin özellikleri, iş ve ev yaşamları, sarayla ilişkileri, alışkanlıkları, merakları, tutkuları, felsefeleriyle imparatorluğun son yıllarında yaşayan insanlar sergilenir.
Ahmet Hamdi TANPINAR Eserleri:
Şiir: Bütün Şiirleri Roman: Mahur Beste, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Huzur, Sahnenin Dışındakiler, Aydaki Kadın.
Öykü: Abdullah Efendi ‘nin Rüyaları, Yaz Yağmuru. Deneme: Beş Şehir, Yaşadığım Gibi. Makale –
İnceleme: Yahya Kemal, XIX. Asır Türk Edebiyatı Tarihi, Edebiyat Üzerine Makaleler.
3. Cahit Sıtkı TARANCI (1910 – 1965)
✓ Diyarbakır’da doğan sanatçı, Galatasaray Lisesi’ni bitirir. Paris Siyasal Bilgiler Fakültesine devam eder; ancak II. Dünya Savaşı’nın çıkması üzerine yurda döner partinin düzenlediği şiir yarışmasında “Otuz Beş Yaş Şiiri” ile birincilik ödülü alır ve üne kavuşur.
✓ Cahit Sıtkı Tarancı, Türkçenin söyleyiş güzelliğini şiirlerine yansıtmıştır.
✓ Garip akımından etkilenmiş, serbest şiiri denemiş, bir yandan da Baudelaire, Verlaine gibi Fransız şairlerden etkilenmiştir.
✓ Romantizm ve sembolizmden etkilenmiştir.
✓ Ona göre şiir, kelimelerle güzel şekiller kurma sanatıdır.
✓ O, ölümü unutabildiği şiirlerinde mutludur. Biçimde gittikçe serbestleşirken, duygularını ve yaşama sevgisini içten, yalın bir söyleyişle dile getirmiştir.
Cahit Sıtkı TARANCI Eserleri:
Şiir: Ömrümde Sükût, Otuz Beş Yaş, Düşten Güzel, Sonrası, Bütün Şiirleri, Desem ki, Gün Eksilmesin Penceremden
Nesir: Ziya’ya Mektuplar (Şairin çocukluk arkadaşı Ziya Osman Saba’ya yazdığı mektuplar)
4. Asaf Halet ÇELEBİ (1907 – 1958)
✓ Hiçbir akıma girmeyen kendine has bir şairdir.
✓ Gençlik yıllarında divan edebiyatından etkilendi. Gazeller ve rubailer yazdı.
✓ 1937’den sonra serbest ölçü kullanmaya ve Batı şiirinin tekniklerine yönelmeye başladı.
✓ Şiirlerinde dinlerden, ideolojilerden, toplumsal olaylardan çok Anadolu-îran-Hindistan çizgisi üzerinde uzanan bir yaşamın görünümlerini sesler aracılığıyla dile getirdi.
Şiirlerinde mistik bir hava bulunan sanatçı; tasavvufa, Asya inançlarına, Budizm’e ait kavramlara çokça yer vermiştir.
Asaf Halet ÇELEBİ Eserleri:
Şiir: He, Lâmelif, Om Mani Padme Hum
Biyografi: Mevlana, Molla Cami, Naima, Ömer Hayyam
5. Ahmet Muhip DRANAS
Adı “Fahriye Abla” şiiriyle özdeşleşmiştir. Yayımlanan ilk şiiri, Ankara Lisesi’nden Muhip Atalay imzasıyla Millî Mecmua’da çıkan “Bir Kadına” adlı şiirdir. Sonra kendi imzası ile çeşitli dergilerde şiirler yayımlamıştır
Şiirde ahenge ve sese önem veren sanatçı, Fransız sembolist şiirinin öncülerinden Baudelaire ve Verlaine’in etkisi altında kalmış, “biçim” ve “ahenk”i kaygı edinmiş, yeni bir yapı içinde ruhun dalgalanışlarını dile getirmeye çalışmıştır.
✓ Hecenin Beş Şairi ile Garip Akımı arasında yer alır. İlk şiirlerindeki Baudelaire etkisinden sıyrılarak dil ve üsluba ağırlık verdi. Şiiri plastik bir söz bütünü haline getirene kadar yoğuran bir şair oldu.
✓ Şiirde yeni bir bütünlük kurmaya çalışmıştır.
✓ Ölçü ve uyağa sıkı sıkıya bağlı kalmıştır. Sese ve ahenge önem vermiştir.
✓ Tevfik Fikret’in “Rübab-ı Şikeste” adlı eserini Türkçeleştirerek “Kırık Saz” adıyla yayımlamıştır.
✓ “Kar” şiirinde sesi ön plana çıkarırken “Olvido” adlı şiirinde ne sesi anlama ne de anlamı sese baskın kılmıştır.
✓ Gerek Fransız şiiri, gerekse kendinden önceki kuşaktan ustaları Ahmet Haşim ve Ahmet Hamdi Tanpınar’dan aldığı etkileri sanatına yedirerek özgün bir şiire ulaşmıştır.
Ahmet Muhip DRANAS Eserleri:
Şiir: Şiirler
Oyun: Gölgeler, O Böyle İstemezdi
İnceleme: Fransa’da Müstakil Resim
Şiir Çevirisi: Çalar Saat (Charles Baudelaire’den)
Yedi Meşaleciler Topluluğu
1928 yılında ortaya çıkan bu topluluk, şiir ve yazılarını “Yedi Meşale” adlı kitapta toplamışlardır. Türkiye’de Cumhuriyet Dönemi‘nde “sanat sanat içindir” diyerek saf şiir (öz şiir) anlayışını benimseyen ilk grup Yedi Meşaleciler olmuştur. Şiirlerini Yedi Meşale adlı bir kitapta toplayan Ziya Osman Saba, Sabri Esat Siyavuşgil,Vasfı Mahir Kocatürk, Kenan Hulusi Koray, Muammer Lütfî Bahşi, Yaşar Nabi Nayır ve Cevdet Kudret Solok adlı gençlerin oluşturduğu bir şiir hareketidir. Bu topluluk üyeleri eserlerini “Meşale” adlı bir dergide yayımlıyordu. Ayrıca bu dergi için Ahmet Haşim de yazılar gönderiyordu.
Bu grup artık Ayşe, Fatma edebiyatından bıktıklarını ilan ediyor ve ne olduğu çok da açık seçik belirtilmeyen ancak Servetifünûn ve Fecriâti şiir anlayışlarına yakın duran ve bunların devamı olduğunu gösteren şiirler yazıyorlardı. Bu hareket fazla uzun sürmez. Yedi Meşale’yi çıkaran gençlerin çoğunda şiir faaliyeti bir gençlik hevesi olarak kalır.
Bu sanatçılara göre şiir hiçbir fikir ve ideolojinin hizmetinde kullanılamazdı. Gerçek şiir, sanat için yazılan, samimi ve yenilik dolu olan şiirdir.
Yedi Meşaleciler Topluluğun Üyeleri Kimlerdir?
- Cevdet Kudret
- Vasfi Mahir Kocatürk
- Ziya Osman Saba
- Yaşar Nabi Nayır
- Muammer Lütfi Bahşi
- Sabri Esat Siyavuşgil
- Kenan Hulusi Koray
Yedi Meşaleci Şairler hakkında daha detaylı bilgi almak için “Yedi Meşaleciler” başlıklı yazıya göz atabilirsiniz. Ayrıca Cumhuriyet dönemi şiiri ve özellikleri hakkında hazırladığım yazıyı da okuyabilirsiniz.
Kaynaklar: AOF | Özcan BAYRAK – Sorularla Yeni Türk Edebiyatı