Değerli dostlarım, bildiğiniz gibi bugün ABD Başkanı Donald Trump, Kudüs’le ilgili kararını açıkladı. ABD Başkanı Trump, Kudüs’ü resmen İsrail’in başkenti olarak tanıdı.
Kudüs’ün, bizim için önemi ve kutsiyeti nedir?
Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksâ Müslümanların ilk kıblesi olması, Peygamber (SAV) Efendimiz’in Mescid-i Aksâ’dan Mirâc’a çıkarılması sebebi ile büyük önem arz eder. Mescid-i Aksa çevresindeki tevhid mücadelesi de oldukça yoğun ve çetindir. Mescid-i Aksâ’nın, dînimizde ulvî bir yeri ve yüksek bir fazîleti bulunmaktadır. Zîrâ o, İslâm’ın ilk kıblesidir. Müslümanlar, hicretin on altıncı ayına kadar Mescid-i Aksâ’ya dönerek namaz kılmışlardır. Diğer taraftan “İsrâ hâdisesi”nin bitiş noktası ve Mîrâc’ın başlangıç noktası da Mescid-i Aksâ olmuştur.
Meselini Özü
ABD, Haçlı ittifakı ve siyonistler gibi şer güçlerinin, Müslüman ülkeler üzerinde bu denli tasarruf yetkisine sahip gibi davranması canımıza tak ediyor. Müslümanlar nasıl oluyor da birlik olamayıp kutsallarımızı bir bir zalimlere çiğnetiyor? Türkiye dışında İslam’ı Tam manasıyla savunan Müslüman! ülke neden yok? Neden bu zalimlere, bizden başka “Bize ancak Allah yeter” düsturuyla karşı koyan yok?
Dostlar maalesef biz bu savaşı ta en başından kaybediyoruz. Biz olayı ana hatlarıyla ele almadan yorum yapmaya çalışıyoruz. Bu meseleyi iyi idrak edebilmek için işin temeline inmek gereklidir. Osmanlı döneminden bir “kuyruk acısı” olan şer güçleri sürekli İslam ile mücadele etmişler, İslam’ı yok etmeye çalışmışlardır. Yara alsa da kazanan daima İslam olmuştur.
Bu şer güçleri işin sırrını Çanakkale savaşında anladılar. Gladstone elindeki Kur’anı göstererek “Bu Kur’ân Müslümanların elinde bulundukça biz onlara hâkim olamayız. Ne yapıp edip, bu Kur’ân’ı onların elinden kaldırmalıyız; yahut Müslümanları Kur’ân’dan soğutmalıyız” şeklinde konuşmuştur. İşte o günden beri yavaş yavaş İslamın dinamikleriyle oynanmaya başlanmıştır.
Özellikle 2000’li yıllarda Müslüman toplumlara teknoloji, tv, gazete, moda… gibi unsurların yardımıyla; Müslüman gençleri yozlaştırdılar, kültür kodlarından arındırdılar; bilinçsiz, İslamdan ve Kur’an’dan uzak bireyler oluşturdular. Gençlerimiz bu kültür bombardımanı altında adeta cendereye alındı, birer ikişer şekillendirilerek bunlardan gelecek nesilleri bozmayı amaçladılar.
Maalesef amaçlarına ulaştılar. Son zamanlarda İslam’a ve Müslümanlara karşı yapılan zulümlere karşı yaşanan tepkisizlik bunun ön büyük delilidir. Bugün yaşanan, Müslümanların Kudüs’ü kaybetmesi riski 100 yıllık bir projenin sonucudur. Biz böyle seyirci kalmaya devam edersek önce Kudüs elimizden gider sonra diğer kutsallarımız birer birer elimizden gider.
Yüzlerce yıllık kavganın kazananı olabilmek için toplumu öncelikle de gençleri eski kodlarına geri döndürerek başlamayız. Özellikle gençlerden başlayarak önce kendi toplumumuzu daha sonra tüm İslam toplumlarının kenetlenmesini sağlamalıyız. İslam birliği sağlanmadan İslam’a ve Müslümanlara zulümler ve saldırılar devam edecek. Her Müslümanın meseleyi kavrayıp kendine çeki düzen vermesi temennisiyle…
Yazıma Mehmet Akif iNAN’ın Mescid-i Aksa şiiriyle son veriyorum…
Mehmet Emin Soylu – Köşe Yazısı
1 thoughts on “Kudüs-İsrail Denkleminde Asıl Mesele: İslam”
Süleyman Çelik
(1 Ocak 2018 - 16:26)Kudüs Müslümanların ilk kıblesi ve kırmızı çizgisidir. Allah islam ümmetini birleştirsin.